“Geçmişe körü körüne bağlanmamak gerekir” diyor ya
kimi aydın kalem sahipleri. Doğru söylüyorlar, haklılar. Biz ileri giderek buna bir cümle daha ekleyerek diyoruz ki, körü körüne bağlılık olmamalı; ama cahilce hasımlık-düşmanlıksa hiç olmamalı.
Bu sebeple bir tarafın sevdiğini diğeri yererken dikkatli sözcükler kullanmalı ve geçmiş “geçmiş” olduğu için asla karalanmamalı.
Kullanılan sözler sağlam delilleri barındırmalı, geçmiş şahit olanların sözlerinden nakledilmeli ve gerçekse dillenmeli ve paylaşılmalı. Paylaşırken de kırıcı değil, yapıcı olunmalı…
Farklı yüreklerin birleşimi olan bu kitabımızda,
geçmişimiz ve şanlı ecdadımız olan Osmanlı’nın ahlakını sizler için kaleme almaya çalıştık. Ahlaki fazilet ve meziyetlerle 600 yıl boyunca dünyanın en büyük gücü olarak varlığını devam ettirmiş olan Osmanlı İmparatorluğu, manevi ve dini değerlerine bağlılığının sonucunda örnek bir ahlak ve kültür üzerinde yükselmiştir. Bugün bile kaynaklar, diller ve gönüller, Osmanlı İmparatorluğu’nun yüksek ahlak seviyesini övgüyle anmakta ve kurmuş olduğu devlet sisteminin ahlakından, adaletinden ve gücünden bahsetmektedir. Osmanlı’nın
Kuran ahlakına dayalı bu ahlak anlayışına şahit olan dönemin elçi ve gezginleri, yazdıkları kitaplarda bundan hayranlıkla söz etmektedirler.
Bunlardan biri de Edmondo de Amicis’tir ve İstanbul adlı kitabında şunları yazar:I”Issız sokaklarda bile bir yabancı için, küçük bir hakarete uğrama tehlikesi yoktur… Ahlaksızlıkla ilgili en küçük bir olaya tanık olmak imkân dışıdır. Sokaklarda bir yerde birikmek, yolu
tıkamak, yüksek sesle konuşmak, çarşıda bir dükkânı lüzumundan fazla meşgul etmek, ayıp sayılır.” (Edmondo de Amicis,
Constantinople, Paris, 1883, s. 415, 420).
Bu ahlak nerden geliyordu? Elbette ki başta İslam ve
Kur’an ahlakından ve de İmparatorluğun başındaki padişahlardan… Hani Yavuz Sultan Selim Mısır seferine giderken ordusuyla üzüm bağından geçmişti de bağ çıkışında: “Askerlerim, sahibinden izinsiz üzüm koparıp yiyen var mı? Varsa bu Mısır seferi yapılamaz.”, demişti. İşte buydu ahlak.
Hani Fransa’da yeni yeni başlayan kızlı erkekli müzik
ve danslı eğlencelerin kendi toplumundaki gençlerin ahlakını zedeleyeceğini düşünerek Fransa kralına: “Ülkenizde baş gösteren kızlı erkekli dans etkinliklerine derhal son verin. Yoksa şehrinize girip yok etmeye muktedirim.” diyebilmekti ahlak.
Padişahında böylesine yüce İslam ahlakı benimsenmiş, bunu da himayesinden her tür ve dilden insanlara yansıtmış yaşatmış bir Osmanlı ve ahlakı vardı yazıya dökmeye çalıştığımız. Şimdi sizleri fazla bekletmeden, yüreklerin kalemle birleştiği bu güzel eserin derinliklerine uğurlamak istiyoruz…
İÇİNDEKİLER
Ahmet Tarık Tekoğul | Osmanlı Ahlakı | 1 |
Ayşe Kayan | Osmanlı | 5 |
Begüm Hande Çay | Osmanlı Ahlakı | 9 |
Belkıs Çoban | Dünya Gücü Olan Osmanlı | 11 |
Büşra Boyalı | Osmanlı Ahlakı | 13 |
Çiğdem Ayaydın | Devlet-i Ebed-Müddet | 17 |
Demet Akarçay | Bir Zamanlar Çok İyiydik… | 20 |
Dilan Demirtaş | Osmanlı Ahlakı; İslam Ahlakı | 23 |
Elif Deniz | Osmanlı | 26 |
Emre Akkuş | Yeni Osmanlı, Yeniden Osmanlı: Umudun Dili Olsun | 29 |
Esra Erkeçoğlu | Osmanlı | 34 |
Fatma Çelik | Hoşgörü Bahçesi | 36 |
Fatmanur Arı | Osmanlı Ahlakı | 38 |
Firdevs Köseoğlu | Osmanlı Torunu Olmak | 41 |
Hacer Tokdemir | Başarının Sırrı; İslam Ahlakı | 44 |
Kübra Özgürel | Osmanlı Ahlakı | 46 |
Kübra Sarıahmet | Osmanlı “Ah”lakı | 50 |
Medine Kaçar | Osmanlı Devleti | 52 |
Merve Uğuz | Temennilerin En Hayırlısı: “Selam…” | 56 |
Mustafa Safa Karagöz | Osmanlı Ahlakı | 58 |
Nagihan Arslan | Duyguların Kullanma Kılavuzu ve Osmanlı | 63 |
Nisanur Gülşen | Selam | 66 |
Nur Begüm Özcan | Nasıl Bir Temeldi Bu, Yüce Ahlakın Üzerine Şekillendiği | 68 |
Nurdal Güngör | Osmanlı’da Osmanlı Olmak | 73 |
Özlem Zeynep Koç | Haddi Aştık | 79 |
Rabia Ertuğrul | Tebessümü Esirgemeyen Ahlak | 84 |
Riyal Tokdemir | Osmanlı’da Türk Kahvesi Kültürü | 86 |
Rukiye Çelik | Osmanlı Devleti’nin Hoşgörü Anlayışı | 88 |
Rümeysa Ayvaz | Sözde Çağdaşlık | 96 |
Senanur Budak | Medeniyetin İzinde | 99 |
Sevgi Yaman | Osmanlı’nın Ahlaki Yapısı ve Hoşgörüsü | 102 |
Sevim Soylu | İncelikler Medeniyeti | 104 |
Sümeyye Arıcı | Vakt-i Rahmet | 107 |
Şener İşleyen | Şer’-i Şerife Bağlı Bir Medeniyet | 110 |
Şeyma Ay | Osmanlı Ahlakı | 119 |
Şeyma Terzi | Bir Ahlak İmparatorluğunda Ailenin Yeri | 122 |
Şule Dokuzlar | Osmanlım | 125 |
Tuba Yüksel | Osmanlı Ahlakı | 128 |
Tuğba Şener | Ey Osmanlı Evladı, Sakın Terk-i Edepten! | 131 |
Zeynep Ceran | Osmanlı’da Mahalle Ahlakı | 133 |