Salı , 3 Aralık 2024

Eserlerimiz

KARANLIĞI YIRTAN KIRK ÇIĞLIK

16

Nur’dan bir âyet düşüyor harflerimize, kırk kalem “amenna”lar diziyor bu yüce beyâna. Nûn’dan sükûtlara sarılı ızdırabımızı kırk vicdanla anlatıyoruz. 40’lar Kulübü baş örtüsünü yazıyor. Havva’lar hâl diliyle “başımın üstünde yeri var” derken, Adem’ler de ikrarda. Adem’iyle Havva’sıyla yazıyor kırk kul. “Karanlığı Yırtan 40 Çığlık” haklı suskuların zekâtı oluyor nezdimizde. Salt başı örtülü olanların değil bu kelâm; gönlüne perde indirmeyenlerin, sağır ... Devamını Oku »

40 ZİNCİRLİ AYASOFYA

15

Ayasofya’nın kapılarıyla beraber ruhumuzu kilitlediler. Her mâna, her hikmet, her münasebet Ayasofya’ya bağlı… Ayasofya açılmalıdır. Türk’ün bahtıyla beraber açılmalıdır. Ayasofya’yı kapalı tutmak, Yunanlıya “Ben yapamıyorum; sen gel de kendi hesabına aç!” demekten farksızdır. Ayasofya’yı kapalı tutmak, Birleşmiş Milletler’den Afrikalı yamyam devletlerine kadar aleyhimize rey verdirip kendileri müstenkif geçinen Batılılara “Artık benim hayat hakkım kalmadı!” demektir. Ayasofya’yı kapalı tutmak, bu toprağın ... Devamını Oku »

YEMEN’DE KIRK MEHMET

14

Hoş bir sadâ bırakmak için bu gök kubbeye, samimiyetimizi inandığımız değerlere katık yapıp sarıldık kalemlerimize. Biz, kim miyiz? 40 kişilik kocaman bir aileyiz, sadece görünen tarafıyla… Satırlara dökülenler, çoğumuzun yüreğinden geçenlerdi. Gönül telimizi titreten hislere gönüldaşlarımızı da şahit tutmak istedik. Çünkü bâki kalacak olan, sözlerimizdir ancak… “Ah Yemen!” deriz ya hani… Yemen’in zihinlerimizdeki tezahürü âh’tır, hüzündür… Yemen gözyaşıdır… Yemen hasrettir… ... Devamını Oku »

SURİYE’DEN KIRK DAMLA KAN

13

Hangimiz, sabaha uyanamama korkusuyla yatağına giriyor ki geceleri? Ya da kaçımız, her gün istisnasız hatırlıyoruz ölümü? Hangi baba, kızlarının ve eşinin ırzlarına geçilme korkusu yaşıyor ki her vakit? Öksüzlüğün, yetimliğin gölgesinde kaç hayat yaşanıyor ki? Açlığın, sefaletin pençesinde kaç can taşınıyor ki hesap verme meclisine? Kulakları delen bomba sesleri, çınlatıyor mu ki kulaklarımızı? Kimimiz anlamadık hallerinden, kimimiz sadece acıdık. Kimimiz ... Devamını Oku »

KIRK ŞEHİT KIRK ŞAHİT

12

Şehadet şerbeti… Sararmış yapraklarda sadece birer anı olarak kalamayacak hayatlar, zamanın bile gölgede bırakıp eskitmeye kıyamadığı, unutulmasına izin veremediği şehitler vardır. Şehit kanlarının bulandığı topraklara göz dikmiş hain mahlûkatlara inat, söndürülmeye çalışılsa da hak yolunda daha da alevlenen davalar vardır… Hezimet değildir yaşanan merhaleler! Can pahasına bile olsa, Allah yoluna baş koymuşlarındır zafer. Biz kırk yazar kalemimizi, Kimi zaman gözyaşlarımıza ... Devamını Oku »

AŞKIN KIRK HALİ

11

“Bir kelâm ki ismi âşikâr, cismi dâim sır… Bir kelâm ki yazması kaleme, söylemesi dile ağır… Bir kelâm ki adı, ancak hükmüne lâyık olan kalplerde anılır… 40 kilitli bir kapıydı ‘Aşk’. Her kalemi bir anahtar bilip açmaya durduk kilitleri. ‘Aşk’ dedikçe dil, ‘Ahh!’ dedi yürek. Bu ‘Ahh!’la yandı kalemler, kül olup döküldü satırlara. Her biri, firkat ateşi ve vuslat düşüyle ... Devamını Oku »

DÖRT KAMER KIRK AYNA

10

“Benim ashâbım gökteki yıldızlar gibidir, hangisine tutunursanız doğru yolu bulursunuz.” diyen Kutlu Nebî’nin çağrısıyla düştük bu kez yola. Zîrâ onlar, yıldızlar içerisinde en parlak olanlardı ve bizim de çıktığımız yolda böylesi kılavuzlara ihtiyacımız vardı. Onlar ki Rasûlullah’ın; ardı sıra ümmeti emanet ettiği biricik yol arkadaşları. Birbirinden farklı adımlarla; aynı yolda, aynı uğurda yürümüş 4 mübârek zât. Sadâkat, adâlet, edep ve ... Devamını Oku »

MEKKE’YE KIRK ADIM

9

“Özlenmişti Mekke, hasret kalınmıştı. Bu özlem bitmeli, hasret dinmeli ve fethedilmeliydi artık. Akmamalıydı kan, dökülmemeliydi gözyaşı… Kalplerinde iman, yüreklerinde sevda, dudaklarında dualarla başladı bu yolculuk. Önderlerin en kutlusu, komutanların en nurlusu vardı yanlarında. Tahayyülü imkansız bir yolculuktu belki, belki akla hayale sığmayacak bir gururdu; o mübarek orduda bir er olabilmek. Ve istenen oldu, özlem bitti, hasret dindi. Efendiler Efendisi Hz. ... Devamını Oku »

DÖRT ÇINARIN KIRK DALI

8

“Bir çınar gibi yıllara meydan okuyan; öylesine güçlü ve dirayetli, öylesine sağlam ve gururluydu tarihimiz. Bu tarihi altı asır yaşatan, tam 36 mübarek çınar vardı mazimizde. Yüreğimiz yettiğince, kalemimiz döndüğünce, sığdırabildiğimiz dört çınarı anlattık bu kitabımızda. Her bir dalında ayrı bir şevk, her bir yaprağında ayrı bir sır gizliydi sanki. Ne kadar uzak görünse de bir o kadar içimizde taşıdığımızı ... Devamını Oku »

KIRK KELAMDA İSTANBUL

7

Bir şehir ki toprağında yaşayan yaşamayan herkesi cezbetmiş, kuşatmış. Tarih boyu peygamber efendimizin övgüsüne mazhar olmak için onlarca komutanı kendine çekmiş. Fethedilmiş, lakin bitmemiş gönülleri fethi bu şehrin. Aşk’la kuşatılmış, Aşk’la anılmış her daim. Kırk pencereden baktık bu evliyalar şehrine. Yüreğimizde biriktirdiğimiz İstanbul aşkını, payımıza düştüğü kadar, dilimiz döndüğü kadar sunduk sizlere. Bir aşk’tı İstanbul bize, biz kırk yürekle, kırk ... Devamını Oku »

Scroll To Top