Perşembe , 21 Kasım 2024

Eserlerimiz

ÇALINMIŞ HAYALLERİN KIRK FERYADI

36

Bir dağ sessizliğini düşlerdim bazı geceler. O dağın heybeti nasıl da güven verici değil mi; öyle de bir sessizliği hak ederdi. Bir gece olsun duymamak için o korkunç sesleri, dağ sessizliğine bile razıydım belki. Bak orada bir asker duruyor; görsen, dünyayı kurtarmış sanki. Bir an olsun alamıyorum gözümü, o korkusuz ve kendinden emin bakışlarından. Bir yanda saklanmak için iki büklüm ... Devamını Oku »

KIRKLAMA ÇAY

35

Bir çay demleyelim… Önce su eklenmeli çaydanlığımıza. Usulca yakalım ocağımızı. Su, özü itibariyle temizlemekteyken bedenlerimizi, çaya vesile olduğu her saniye arındırmakta ruhlarımızı… Suyumuzu kaynatmadan çayımızı demleyemeyiz. Demliğimizi hazırlıyoruz bu aşamada. Çayın işlem görmüş yapraklarından gelen o tozlu koku… Ruhlarımıza işliyor. Ellerimiz dert görmesin. Bardaklarımızı düzelim tepsimize. Bir de kavrulmuş bir İstanbul simidi olsa; değmeyin keyfimize. Suyumuz ocağın etkisiyle baloncuk baloncuk ... Devamını Oku »

AHDE KIRK VEFA

34

Körlerin sizi gözetlediği, sağırların sizi dinlediği, dilsizlerin sizinle sohbet ettiği bu sokaklarda vefasızlar sizden vefa bekliyor. Sözler havada uçuşuyor. Ama vefa bu toprakları terk ediyor. Melekler vefasızlıklara ağlarken, şeytanlar ihanetlere gülüyor. İnsanlar sırtlarında yaralarla yaşlılık merdivenlerini tırmanıyorlar. Sırtlarından damlayan her kan yıllar içinde onlara dostlarınca bırakılmış naçizane ihanet hediyeleri olmuş… Bu kitap sizi bir yolculuğa çıkartacak. Vefa ile vefasızlık arasındaki ... Devamını Oku »

MİRACIN DURAĞINA KIRK ADIM

33

“Tanıyan var mı Kudüs’ü, yıldızlardan başka?” (Adonis) Üç bin yıllık tarihiyle yeryüzünün özü, üç semai dinin kutsalı… İsrâ durağı, Hz. Ömer hediyesi, Selahaddin Eyyûbi müjdesi. İlk kıblemiz, son ağıtımız. Bu kitap bir davanın kilit noktasını hatırlatmak, gönüllerde kadim bir şehrin aşkını yakmak, yanan ateşi harlamak için yazılmıştır. “Mescid-i Aksâ makâm-ı sâdıkân-ı Mustafâ Dâl-i vahdet gibi onda secdeye vardı semâ” (Yahyâ ... Devamını Oku »

EN SEVGİLİYE KIRK SELAM

32

Âlemlerin Habibi’ne aşk, muhabbet, edep ve hasret ile niyet ettik kırk mektuba… O’nun hürmetine yaratılan bu âlemde, atının ayağının tozuna yüz sürme şerefine nail olamayan bizler; O’nun mübarek kokusunu, tekbirlerle ellerde yükselen sakal-ı şerifinden, hırka-ı saadetinden aldık. Biz seni görmeden seven, duymadan âşığın olan, hasretini aciz dimağından, kalbine, oradan kelamına dökmeye çalışanlar… Biz, ahir zaman ümmeti… Biz, zulüm altında ama ... Devamını Oku »

ZARİF ADAMA KIRK NOT

31

Zarif’çe bir yaşam öyküsüydü hayatı, edebiyatı edebiyle temsil eden Cahit Zarifoğlu’nun… İç dünyasının açmazları ile dış dünyanın sahtekâr acılarını, mutsuz zenginliklerini, taklitçi yolcularını, taklitçilikle gelen özünü yitirme tıkanıklığını en ince söz dizimleriyle birleştirip yıllarca okuruyla dans etti Zarifoğlu sözcük okyanusunda.O da tıpkı diğer büyük insanlar gibi anlaşılamayanlardan, zamanında değeri hakkınca bilinmeyenlerden, kalıplar içerisine hapsedilenlerden olma imtihanını yaşadı. Ölümünden yıllar sonra ... Devamını Oku »

ABDULHAMİD HAN OSMANLIDA SON DAMGA

30

Kızıl Sultan… Ne büyük ve acımasız bir iftira. Üstelik ne yazık ki kendi torunlarınca söylenen bir söz o iftira. Baskıcılıkla suçlanıp yok olma aşamasındaki devletin ömrünü dünyanın yeniden şekillendiği bir dönemde 30 yıl uzatan bir büyük hünkâr… Abdestsiz yere basmamak için ehli beytten getirtip yatağının başucunda bulundurduğu tuğla ile her sabah teyemmüm edip yere öyle basan bir ince sembol… Yıllardır ... Devamını Oku »

OSMANLI AHLAK KALESİNİN KIRK BURCU

29

“Geçmişe körü körüne bağlanmamak gerekir” diyor ya kimi aydın kalem sahipleri. Doğru söylüyorlar, haklılar. Biz ileri giderek buna bir cümle daha ekleyerek diyoruz ki, körü körüne bağlılık olmamalı; ama cahilce hasımlık-düşmanlıksa hiç olmamalı. Bu sebeple bir tarafın sevdiğini diğeri yererken dikkatli sözcükler kullanmalı ve geçmiş “geçmiş” olduğu için asla karalanmamalı. Kullanılan sözler sağlam delilleri barındırmalı, geçmiş şahit olanların sözlerinden nakledilmeli ... Devamını Oku »

İSLAM’IN KIRK SANCAĞI

28

Ve Allah-u Teâlâ (c.c.) Hz. Âdem’i (a.s.) topraktan yarattı… O’na ruh, beden ve duygular verdi. Havva Anamız’ı yine O’ndan meydana getirdi… İnsanlık hammaddesi toprak olan bir başlangıç yaşadı… Sonra insanoğlu yine topraktan barınaklar, köyler, şehirler yaptı. Tümü toprak ve taştan oluşan ruhsuz yapıların ve cansız şehirlerin kalbi, İslam’la şereflenince atmaya başladı. Soluk alıp verdiler… Yaşayan şehirler oldular! Sahabelerin ayağının tozuyla ... Devamını Oku »

YEDİ GÜZEL ADAM KIRK GÜZEL KELAM

27

Öyle bereketliymiş ki Maraş, öyle nasipliymiş ki; bağrında beslenmiş. Yedi has fidan, büyümüş serpilmiş, meyveye durmuş. Her birinden lezzet olmuş ikram, lezzetler şifa gizlemiş içinde; gönüllere zihinlere deva… Yedi has fidan, meyveler yüklenmiş yedi köklü ağaç, geçmişi geleceğe, geriyi ileriye, dünü bugüne bağlayan Yedi Güzel Adam…. Yedi Güzel Adam’a doğruldu bu kez 40 amatör kalem… Edebiyatın edep kökünden gelişini hatırlamaya ... Devamını Oku »

Scroll To Top